Mudanya Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı İpek Demirtaş öncülüğünde sahil bandında bir araya gelen Sivil Toplum Örgütleri (STK) başkanları ve üyeleri, kadın cinayetlerinin son bulması amacıyla, basın açıklaması yaptılar. Açıklamayı okuyan Mudanya Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı İpek Demirtaş idamın çözüm olmadığına inandığını belirterek İstanbul Sözleşmesinin uygulanmasını istedi.
Ellerinde dövizler taşıyan STK üyeleri, Emine Bulut cinayeti olayının simge ifadeleri olan "Ölmek istemiyorum" ve "Anne lütfen ölme" sloganlarıyla kadın cinayetlerine karşı tepkilerini dile getirdiler.
İstanbul Sözleşmesi Uygulansın
Mudanya Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı İpek Demirtaş, yaptığı açıklamasında, “(Anne lütfen ölme) diye bağırdı çocuk. Günlerdir bu sesle bu görüntülerle kalbimiz yaralandı. Ama başka bir şekilde tekrar yaralandı. Bu kadının isyanına ve feryadına herkes seyirci kaldı. Seyirci kalmak yerine ilk yardım müdahalesi yapılsaydı orada ve telefonlarla çekim yapılmasaydı, belki yaşama şansı olurdu. 2019 yılının başından bugüne kadar 222 kadın katledildi. Temmuz ayında 31 kadın katledildi. Her güne bir kadın düşüyor. Diyoruz ki yasalar gerçekten caydırıcı olsun. En ağır şekilde katillere ceza verilsin. İdam da çözüm değil. İdam bir anlık kurtuluş. Biz bunu da istemiyoruz. Sadece yasalar uygulansın bunun dışında hiçbir şey söylemiyoruz. İstanbul Sözleşmesi Uygulansın. İstanbul Sözleşmesi yaşama hakkı garantisidir” dedi.
VİDEO TIKLA İZLE
İstanbul Sözleşmesi Nedir?
11 Mayıs 2011'de İstanbul'da imzaya açıldığı için 'İstanbul Sözleşmesi' ismiyle anılan Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi'ni imzalayan ve onaylayan ilk ülke Türkiye oldu.
1 Ağustos 2014'te yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesine dayanıyor. Sözleşmeyi Avrupa Konseyi üyesi olan 45 ülke ve Avrupa Birliği imzaladı, ancak sözleşme sadece 34 ülkede onaylanarak yürürlüğe girdi. Son olarak Emine Bulut cinayetinin ardından Türkiye'nin pek çok kentinde sokağa dökülen kadın hakları savunucuları, İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanması çağrısı yaptı.
Sözleşmenin "Türk aile yapısına zarar verdiğini" söyleyerek, Türkiye'nin sözleşmeden çekilmesini isteyen bir kesim de var.