Gıdayı kısaca, yașayabilmemiz için gerekli besinleri sağlayan bitkisel ve hayvansal ürünler olarak tanımlayabiliriz. Yediğimiz içtiğimiz gıdalar aynı zamanda ne kadar sağlıklı beslenip beslenmediğimizin de bir ölçütüdür.
Hayatımızı idame ettirebilmemiz için olmazsa olmaz bir ihtiyaç olan gıda, fiyatların fahișliği ve istikrarsızlığı yönlerinden sürekli eleștirilmiștir. Son zamanlarda bu eleștirilere en üst düzeyden yetkililerin de katılması ve gerekli tedbirlerin alınacağını beyan etmeleri bu durumun gerçekliğini ortaya koymaktadır.
Ancak yapılan açıklamalarda genellikle, büyük ölçekte gıda satıșı yapan zincir marketler ve aracılar hedef tahtasına konulmakta, bunların daha sıkı denetlenmeleri ile soruna çözüm bulunulacağı kolaylığına gidilmektedir.
Bu yaklașımın oldukça yüzeysel kaldığı ve nihai çözüm olamayacağı açıktır. Zira, gıdalarımızın kaynağı olan bitkisel ve hayvansal üretim, diğer üretim dallarından oldukça farklı olup, pek çok etkenden oldukça etkilenmektedir. Gıdadaki fahiș ve listikrarsız fiyatların bir veya birkaç nedeni olmayıp pekçok nedenleri vardır. Aslında sorunun temeli, tekdüze olmayan, karmașık ve komple bir yapı olarak karșımıza çıkmaktadır.
Üretim yapılacak yerin toprak yapısı, iklim, üreticinin sahip olduğu arazinin büyüklüğü, yem gübre ilaç ve kullanılan kimyasalların fiyatları, üretimin planlanması, masraflarin kazançtan çok önce yapılması, genç nüfusun eğitime, sanayi ve hizmet sektörüne yönelmesi nedeniyle tarımda istihdam sorunu, ișletme ișçilik, ișleme ambalajlama maliyetleri, nakliye, bozulma ve telef , geleneksel üretim biçimlerinde ısrar, katma değeri yüksek alternatif ürünleri ihmal, ulusal uluslararası rekabet, ithalat ve ihracat, mali zorluklar,aracıların ve satıcıların fırsatçı yaklașımı, hileli ürünler ve haksız rekabet, üreticilerin hatta tüketicilerin örgütlenmesinin zayıflığı, göçler ve turizmle daha da artan nüfus ,pandeminin getirdiği kısıtlılık ve zorluklar, tüketici alıșkanlıkları, geçen sezon gelir getiren ürünlerin üretimine yönelme, bu zorlu yapının ilk akla gelen unsurlarındandır.
Bunlara bir de küresel ısınmanın getirdiği iklim değișikliği nedeniyle mevsim dıșı kuraklık, don ,așırı yağıș ve selleme firtına gibi üretimi tamamen yada kısmen etkileyen, üretim maliyetlerini artıran nedenleri de eklemeliyiz. Onca bilgilendirmeye rağmen gittikçe artan israf ve așırı tüketimi de gözden uzak tutmamalıyız.
Gıdada fahiș fiyat artıșı ve istikrarsızlık toplumda büyük huzursuzluklara ve protestolara yol açabileceği, kaos ve kargașaya neden olabileceğini, zaman zaman bazı ülkelerin yașadıklarından, daha iyi anlayabiliyoruz.O halde kamu düzenini olumsuz olarak derinden etkileyebilecek, gıdalardaki bu fahiș ve istikrarsız fiyat artıșlarının önüne geçilebilmesi için, yukarıda saydığımız hatta sayamadığımız faktörlerin tek tek ele alınıp incelenmesi, bir birine zincirleme bağlı yapının neden sonuç ilișkileri ile birlikte değerlendirilmesi, sorunun çözümü, çok boyutlu, geniș bir bakıș açısı ile mümkün olabilecektir.
Av. İbrahim Turan