Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin mayıs ayı BUSKİ Genel Kurulu’nda yapılan açıklamalar, eski ve yeni başkan arasında dikkat çeken bir polemiğe dönüştü. Mevcut Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, BUSKİ’nin mali tablosunun ciddi şekilde bozulduğunu belirtirken, önceki dönem Belediye Başkanı Alinur Aktaş ise bu durumun kendi yönetimiyle ilgisi olmadığını savundu.

Bozbey: “BUSKİ belediyeye muhtaç hale geldi”
BUSKİ Genel Kurulu’nda konuşan Başkan Mustafa Bozbey, kurumun borcunun yıl sonuna kadar 25 milyar lirayı bulacağını söyledi. Bozbey, borcun %75’inin döviz cinsinden olduğunu belirterek dövizdeki artışların borcu doğrudan etkilediğini ifade etti.
Bozbey, “Geçmişte yapılan bazı finansal kararlar ve dövizle yapılan borçlanmalar nedeniyle BUSKİ bugün belediyeden mali destek almak zorunda kalıyor. Her ay BURULAŞ’a 300-350 milyon, BUSKİ’ye ise 100 milyon lira aktarılıyor” dedi.
Ayrıca, kurum içinde geçmiş dönemde yaşandığı öne sürülen bazı mali usulsüzlüklerle ilgili davaların sürdüğünü belirten Bozbey, tahsil edilmesi beklenen yaklaşık 86 milyon liralık bir kamu zararından söz etti.
Aktaş: “Suyu ucuzlatıp borçlanmayı bize yüklüyorsunuz”
Bozbey’in açıklamalarına eski Başkan Alinur Aktaş sosyal medya üzerinden yanıt verdi. Aktaş, BUSKİ’nin mali durumunun kötüye gitmesinin nedeninin, Bozbey’in seçim sonrası yaptığı %25’lik su indirimi olduğunu savundu.
Aktaş, “İndirim sonrası oluşan açığı her ay belediyeden BUSKİ’ye 100 milyon aktararak kapatıyorsunuz. Sonra da kurumun zora düşmesini bizim dönemimize bağlıyorsunuz” ifadelerini kullandı.
Ayrıca kendi döneminde başlatılan ve Avrupa Yatırım Bankası kredisiyle finanse edilen Orhangazi Arıtma Tesisi’nin açılışında, projenin başlatıcısı olan eski yönetimin anılmamasını eleştirdi.
Karşılıklı suçlamalar kamuoyunun takdirine bırakıldı
Taraflar arasındaki sözlü atışma kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Bir yanda Bozbey mevcut borç yapısının geçmiş dönem politikalarının sonucu olduğunu öne sürerken, diğer yanda Aktaş, yeni yönetimin plansız su indirimi ve açılışlarda eski projeleri sahiplenmesini eleştiriyor.
Her iki taraf da iddialarını veriler ve uygulamalarla desteklemeye çalışırken, kamuoyu bu tartışmaların ötesinde, Bursa için somut çözümler ve hizmetler bekliyor.