Mudanya Belediyesi'nin kırsal mahalle içinde bulunan 803 bin 186 metrekare yüzölçümünde 24 adet tarla vasfındaki toprağı satışa çıkarma planı tepki görmeye devam ediyor. Hatırlanacağı üzere 6360 sayılı Büyükşehir Belediye Yasası gereği, köy statüsü kaldırılarak Kırsal Mahalle statüsüne alınan yerleşim yerlerinin çayır, mera otlak, tarla, ortak alan olarak kullanılan toprakları belediyeye devredilmişti. Yani satışa tepki gösterenler satışa konu olan toprakların gerçek sahipleri.
Başkan Dalgıç hem eleştirileri, hem tepkileri, hem de önerileri dinledi. Kendi de neden satmak istediğini anlattı. Özetle, zaten atıl olduğunu iddia ettiği arazilerin satılacağını, elde edilen gelirle, köylere tarımsal yatırım yapılacağını söyledi. Köylüler ise bu tarlaları çayır olarak kullandıklarını ve hayvancılık yaptıklarını vurguladı.
Başkan Dalgıç köylü halka Mudanya Belediyesi'nin yüzde yirmi ortağı olduğu, 8 kooperatifle beraber kurulan İMECE A.Ş. tarafından, soğuk hava deposu, zeytinyağı üretimi tesisi, midye çiftliği, GES yani Güneş Enerji Santrali, zeytin paketleme tesisi yapılacağını anlattı. Köylüler zeytinyağı üretim tesisi (yağhane) olarak 26 tane olduğunu ve Mudanya Belediyesinin yağhane yapmasına gerek olmadığında ısrar ettiler.
Basın açıklamasında Başkan Dalgıç’a sorduğum soru üzerine Mudanyalılar bu tesislerin toplam 3 milyon 500 bin € kadar bir maliyeti olacağını öğrenmiş oldu.
Belediye Başkanı Dalgıç mülk satışı dışında başka bir parasal kaynak çözümü olmadığını iddia ederek satışa karşı çıkan kırsal mahalle halkını (KÖYLÜLERİ) ikna etmeye çabaladı.
Köylüler ve bir çok muhtar satışlara karşı. Ama Sayın Dalgıç, olaya tamamen maliyet odaklı yaklaşıyor. Topraklar verimli ancak buğday ekiyoruz kazanamıyoruz diyen köylüye, "e kazanamıyorsan neden satışa karşı çıkıyorsun" dedi. O zaman Sayın Dalgıç, bakımlarını yapamadığınız, temizleyemediğiniz parklar da sırf zarar onları da satın!
Ya da kendi Genel Başkan Yardımcınıza bir cevap verin? Bakın ne demiş kendisi;
CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Atalar 19.04.2024 tarihinde yaptığı yazılı açıklamada; “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nca 314 arazinin daha satışa çıkarıldığını duyurdu. Ülkede ağır bir ekonomik kriz ve işsizlik varken, en ucuz halleriyle satışa çıkan bu taşınmazlar, kıyılar, tatil yöreleri, koylar ihale ediliyor. Bu ülkenin rant için yağmaladıkları her bir karış toprağın da hesabını soracağız" diye konuştu.
Genel Başkan Yardımcısı Gülşah Deniz Atalar, “Ülkenin toprakları, birilerinin çıkarlarına kurban edilmemelidir. Plansız arsa satışlarına ve plansız kentleşmeye artık son verilmelidir. Yerel seçimlerden sonra ikinci sırada yer alan AK Parti, her sıkıştığında başvurduğu satış ekonomisine yeniden yönelmiştir."
Sizin bu satışlarınız eleştirilen konuya dahil olmuyor mu? Ak Parti yapınca kötü siz yapınca iyi mi oluyor?
Mudanya’nın sorunlarına odaklanılması gereken Mudanya Belediye Meclisinde her söylem krizi yaşadığınızda şahsınızın ya da CHP’li bir belediye meclis üyemizin “tencere dibin kara benimki senden kara” siyaseti yaparak TBMM’nin konu ve yetkileri dahilinde olan uygulamalara yersiz göndermeler yaparak yerel meclisimizi yaramaz bir öğrenci misali kaynatması pek çok Mudanyalının dikkatini çekiyor. Lâkin farkında bile olduğunuzu sanmıyorum. Fark ettiyseniz birkaç paragraftır sizin yerel mecliste yaptığınızın aynısını köşe yazımda size yapıyor ve soruyorum; “Köylü milletin efendisidir” sözünü kim söylemiştir? Bu sözü söyleyen kişi hangi siyasi partinin ve devletin banisidir?
Sakın birileri şimdi çıkıp “Bani” ne demek diye sormasın lütfen.
Bu sorunun cevabı gösterir ki CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Atalar'ın açıklamasına gerek bile yok.
Ve size uzun zamandır kimsenin sormadığı ama sorulması gereken asıl soruları artık yöneltelim;
Daha geçtiğimiz aylarda Hasköy'de yine arazi sattınız. 312 Milyon ₺ bedelle. Bugünkü kurla 6 milyon 380 bin € yapıyor.
Neden bu satıştan elde ettiğiniz para ile köylere hizmet için planladıklarınızı yapmadınız? Toplam yatırımı planınızın 3 milyon 500 bin € tutuğunu açıkladınız. Bari yarısını yapsaydınız.
803 bin 186 metrekarelik devasa tarla satışı gerçekleşirse yapacağınız ne malum?
Üstelik Mudanyalıların hafızasında 2014 ile 2024 yılları arasında 10 yıl boyunca palavra siyaseti yapan partidaşınız eski belediye Başkanının maceraları ve savurganlığı asrın procesi Yıldıztepe'ye gömdüğü 2 milyon 700 bin dolar paramız hafızalarımızda taptaze dururken satışa tepki gösteren köylü size neden inansın?
Evet Deniz Bey, Halk size neden inansın?
Göreve gelir gelmez “Geçtiğimiz 10 yıllık döneme ait bir BAĞIMSIZ DENETÇİ RAPORU hazırlatıyorum ve sizlere hesapları şeffaf şekilde vereceğim” dediniz” Söz konusu meclis toplantılarının video kayıtları ortada. Sonra da “Bağımsız Denetçi Raporu tamamlandı ancak ben de kalacak asla açıklamayacağım. Bunun halka ve basına meze yapılmasını istemiyorum” dediniz.
Öyle ya köylü size neden inansın Deniz Bey?
Bir belediyenin 10 yıllık Bağımsız Denetçi Raporunu hazırlamak aylar sürüyor ve çok ciddi rakamlar tutuyor. Bu rapor gizli kalacak ve halkın yararına, şeffaf belediyeciliğe hizmet etmeyecekti ise 10 yıllık Bağımsız Denetçi Raporunun hazırlanması için harcanan parayı sokağa atmış olmuyor musunuz?
Üstelik Kasım ayı Belediye meclis Toplantısı birinci oturumunda Meclis Üyesi Hanefi Yazar’ın “Enflasyon düzeltme hesapları için dışarıdan bir bağımsız denetçi ile mi çalışıldı?” sorusuna “Hayır Belediye bünyesinde yaptık. Bizim sokağa atacak paramız yok” cevabı verdiniz.
Allah aşkına Mudanyalıların aklıyla dalga mı geçiyorsunuz?
Madem amacınız Tarım A.Ş. ve İMECE A.Ş üzerinden tarımsal kalkınmaya ve köylüye destek olmak, arazileri satmak yerine neden Tarım A.Ş'ye İMECE A.Ş’ye devretmiyorsunuz?
Çayönü Köyünde eski belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz’ın sattığı tarım alanına kurulan hazır beton tesisini köylü size gösterip “Yolumuzu bile değiştirmek zorunda kaldık. Hayri Başkan sattı toz duman” demedi mi? Siz de “buraya nasıl ruhsat almışlar” diye hayıflanmadınız mı?
Belki de Mudanyalıların merak ettiği tüm soruların cevapları sizin açıklamaktan çekindiğiniz 10 yıllık Bağımsız Denetçi Raporunda dır. Köylümüzü satışa ikna edememeniz, köylümüzün sizi inandırıcı bulmaması gayet normal değil mi Deniz Başkan?
Konuşmanızda, Mudanya merkezindeki belediyeye ait taşınmazların da satış yetkisinin siz de olduğunu beyan ettiniz. Bu satış yetkisi size 1 yıllığına verilmemiş miydi? Süre mi dolmadı, ek süre mi aldınız?
Mudanyalılar olarak hizmet aldığımız, güvendiğimiz, her zor anımızda yanımızda olmasını istediğimiz Mudanya Belediyemiz hepimizin ortak değeridir. Bugün Mudanya Belediyemizin yaşadığı maddi zorlukların sebebi her ne kadar geçmişten gelse de yaraya tuz basılan dönem, krize girilen dönem 2014 ile 2024 yılları arasında Mudanya Belediyemizin hesapsız kitapsız yönetilmesi ve adı konulmamış bir iflasın içine göz göre göre sokulmasıdır. Ve buna sebep olanların tüm vebalini ortaya koyacak olan bağımsız denetçi raporunu açıklamamakla bu vebale siz ortak oluyorsunuz. Dolayısıyla ENKAZ DEVRALDIK deme hakkınızı kaybetmiş oldunuz.
Yerel Basın Mensubunun Röportaj Talebi Havada Kaldı
ÇAYÖNÜ Köyünde Tüm Köylüler Sendikası'nın gerçekleştirdiği ve sizinde katıldığınız basın açıklamasını başından sonuna takip eden bir basın mensubu olarak size yerel bir basın mensubu arkadaşımın whatsapp üzerinden Sayın Burçin Köksal’a “Belediye Başkanımızla soru cevap bir röportaj yapmak istiyorum.” talebine cevap verilmediğini belirterek söz konusu basın mensubu arkadaşımın huzurunda röportaj talebini zatınıza ilettim. Siz ise ”zaten basın açıklamaları yapıyoruz yeterli” dediniz. Bize de olumlu yanıt alamadığımız röportaj talebimiz sonrasında köşe yazılarımızda kulislerde yerli ya da size göre yersiz dedikoduları, söylemleri sorular halinde iletmek kalıyor. Kamera ve mikrofonlarımız size her zaman açıktır.
Umarım eski belediye başkanı gibi sessiz kalmaz Mudanya Yerel Basınını toplar ve bu kulislere, söylemlere Başkanımız olarak cevap verirsiniz. Bizler basın mensupları olarak asla sizin ne siyasi rakibiniz ne de hasmınız değiliz. Bizler düşünen Mudanyalıların sorularını, sorunlarını gündeme taşıyoruz. Görevimizde bu zaten.
Mudanyamıza kazandırmayı planladığınız tesisleri, projeleri ortak uzlaşı ve toplumsal barışımızı muhafaza ederek gerçekleştirmenizi gönülden temenni ediyorum. Mudanya’da yaşıyoruz ve daha yaşanabilir bir Mudanya arzuluyoruz. Aksi düşünülemez.
Gelelim röportaj talebimiz havada kalınca buradan yazmak durumunda kaldığım kulislerde sıkça dillendirilen sorulara;
Belediye'nin kaynakları kısıtlı ise, geldiğinizde en az 200 personel fazlası var dedikten sonra hâlâ neden personel alımı devam ediyor?
Mudaş'ta personel sayısı kaç kişi? Belediyede müdürlük yapanların çocukları işe alındı mı?
Göreve geldiğinizden beri kaçıncı Kültür Müdürü değişikliği oldu ve neden?
Kaç danışmanlık şirketi ve ajanstan hizmet alıyorsunuz?
Belediye içi personel anketi için bile hizmet alımı yaptınız mı?
Belediyeye hizmet karşılığı fatura kesen danışmanlar, belediye müdürlerine talimat veriyor mu?
Kaç devlet memuru uygulamalarınızdan rahatsız olup, devlet memurluğundan istifa etti?
Esnaflara yönelik usulsüzlük denetimleriniz sonucu kaç esnafın iş yerine işlem yapıldı? Ruhsatsız çalışan özellikle yeme içme gibi halk sağlığını doğrudan ilgilendiren iş yerlerini, denetlediniz mi? Bu iş yerlerine ne zaman ruhsat verildi? Usulsüz verildiyse bunlarla ilgili geçmişe dönük suç duyurusu yaptınız mı? (Bağımsız Denetçi Raporu bu soruya ışık tutabilir. Cesur bir adım atın açıklayın.)
Deniz Bey,
Ulaşılabilir olmanın var olmak anlamına geldiğini hatırlatarak satırlara noktayı bırakıyorum. Bizim efsane başkanımız olmanızı diliyorum. Geçmişte gazoz olan çok oldu. Artık Mudanyamızın yüzü gülsün.
Öner KIRAN
19-11-2025
